26 Nisan 2017 Çarşamba

27 Nisan Genelkurmay Başkanlığı Basın Açıklaması

27 Nisan Genelkurmay Başkanlığı Basın Açıklaması [1], Türk Silahlı Kuvvetleri adına Genelkurmay Başkanlığı'nın Cumhurbaşkanlığı seçimi dolayısı ile 27 Nisan 2007 tarihinde gece saat 23:20'de [2] yaptığı, lâiklikle ilgili açıklama. Türkiye kamuoyunda hakim olan görüş, basın açıklamasının "muhtıra" olduğu yönündedir.[3][4] Bildiri internet aracılığıyla verildiği için "e-muhtıra" olarak da adlandırılmıştır.[5]
Genelkurmay Başkanlığı'nın 12 Nisan tarihinde, yapılacak olan Türkiye Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde yaptığı ve birçok köşeyazarının katıldığı[6][7][8][9][10], Türk Silahlı Kuvvetleri'nin "Atatürkçülüğe, laikliğe ve cumhuriyetin temel ilkelerine sözde değil özde bağlı" bir Cumhurbaşkanı adayı profilinin çizildiği "Basın Bilgilendirme Toplantısı"nın ardından yaşanan adaylık sürecinin ve rejim ile ilgili kaygıların değerlendirildiği ve şimdiye kadarki Genelkurmay Başkanlığı Basın açıklaması metodolojisine uymayan açıklama ile başlayan süreç.
Açıklamanın ardından birçok gazeteci ve yazar tarafından yapılan değerlendirmelerde bu açıklamanın olağan bir açıklama sayılamayacağını; bunun Genelkurmay Başkanlığı tarafından alışılmadık bir üslup ile kaleme alındığı ve bir muhtıra olduğu görüşü ağırlık kazanmıştır.[11]
29 Ağustos 2011'de açıklama Genelkurmay Başkanlığı'nın sitesinden kaldırmıştır.

 

Bildiri

27 Nisan gece yarısına az bir zaman kala resmi internet sitesi üzerinden yapılan açıklamada adaylık süreci ile 23 Nisan öncesi yurdun birçok yöresinde laiklik karşıtı ve din bezirganlığı olarak nitelendirdikleri olayların gelişiminin vahim derecede olduğu ve bunun rejime meydan okuma olarak değerlendirilmesi gerektiği yer almış, bununla birlikte TSK'nın yasalar ile kendine düşen görev ve yetkileri kullanmaktan çekinmeyecekleri de dile getirilerek[12] dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt 2009 yılında katıldığı bir TV programında bu internet açıklamasının kendisi tarafından yazıldığını [13] fakat bunun bir muhtıra olmadığını söylemiştir.[14]

Bildiri Süreci

Türkiye Cumhuriyeti'nin 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in görev süresinin Mayıs ayında dolacak olması sebebi ile başlayan Cumhurbaşkanı seçimi ile ilgili olarak özellikle anamuhalefet Partisi CHP'nin Türkiye'nin tepedeki üç makamın da Milli Görüşçü olmaması ve Cumhurbaşkanı'nın tüm partilerin uzlaşısı ile seçilmesi gerektiği düşüncesine[15][16][17] birçok sivil toplum kuruluşu[18] ile (Cumhurbaşkanı'nın TSK'nın başkomutanı sıfatı taşıdığı gerekçesi ile) müdahil olması, bu görüşlere AK Parti ve diğer sivil toplum kuruluşları tarafından itibar edilmemesi, ülkede gerginliği tırmandırmıştır.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt 12 Nisan'da Cumhurbaşkanı'nın Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Başkomutanı olması sıfatı ile bu seçimlerin kendilerini de yakından ilgilendirdiğini belirtmiş ve seçilecek Cumhurbaşkanı'nın cumhuriyetin temel ilke ve kuralları ile Atatürkçülüğün gereklerine özde bağlı olması gerektiğini beyan etmesine ve birçok sivil toplum kuruluşu tarafından organize edilen 14 Nisan Cumhuriyet Mitingi'nin netice vermemesi sonucu süreç doğal olarak başlamıştır.
AK Parti Merkez Yönetim Kurulu Erdoğan'a seçimle ilgili tam yetki vermişti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı adayını belirlemek üzere AK Parti içerisinde ağırlığı olan ve Milli Görüşçü olarak anılan TBMM Başkanı Bülent Arınç ile yaptığı görüşmeler sonucunda, sunduğu birkaç isimden hiçbirinin istenmemesi ve Arınç'ın ya kendisinin ya da Abdullah Gül'ün olmasını istemesi sonucu [19][20][21] Abdullah Gül'ü aday ilan etmiştir.

Etkileri

Hükümet bildiriyi üzerine almış ve hükümet sözcüsü Cemil Çiçek ertesi gün bir basın açıklaması yaparak hükümetin de laiklikten yana olduğunu bildirmiştir. Hükümet alışılmadık bir şekilde, daha önceki askeri müdahalelerin ardından hükümetlerin takındığı tavırların aksine muhtırayı sert bir tepkiyle karşıladı. Cemil Çiçek konuşmasında Genelkurmay Başkanı'nın resmi olarak Başbakan'a bağlı olduğunu, görevleri itibarıyla Başbakan'a karşı sorumlu olduğunu belirtti.[22]
Eski Cumhurbaşkanı ve 12 Eylül darbesini yapan Kenan Evren ordunun gerek gördüğü için böyle bir açıklama yapmış olduğunu ve bunun görevi olduğunu belirtmiştir.[kaynak belirtilmeli]
Mecliste temsil edilen CHP, ANAP, DYP, HYP, SHP ile TBMM'de sandalyesi olmayan DSP, MHP, İP liderleri erken seçim kararı alınarak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yeni Meclis tarafından yapılması gerektiğini basın açıklamaları ile belirtmişlerdir. Ancak hükümet böyle bir yolu tercih etmediklerini ve seçim sürecinin devam edeceğini açıklamışlardır. Abdullah Gül ise adaylıktan çekilmeyeceğini açıklamıştır.
TBMM'de 27 Nisan 2007 tarihinde yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimi 1. turunda toplantı yeter sayısı olan 367 sayısına ulaşılamadığı gerekçesiyle CHP tarafından Anayasa Mahkemesi'ne yapılan itiraz başvurusu 1 Mayıs 2007 tarihinde haklı bulunarak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin 1. turu iptal edilmiştir. Bu gelişmeler üzerine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 24 Haziran ya da 1 Temmuz tarihinde erken seçime gidileceği açıklaması yaptı.[23]
Ayrıca, 1973 ve 1980'de olduğu gibi askerlerin Cumhurbaşkanlığı sürecine artık müdahil olmalarını engellemek için, Anavatan Partisi'nin teklifi TBMM tarafından kabul edilerek Anayasa değişikliği yapıldı ve bundan sonra Cumhurbaşkanlarının 5 senede bir doğrudan halk (cumhur) tarafından seçilmesi kabul edildi. Dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve CHP itiraz ettikleri için bu değişiklik referandum ile halkoyuna sunuldu ve %68 oy oranı ile kabul edilerek kesinleşti.

Haberler

Türkiye ulusal basın internet sitelerinde konuya ilişkin ilk haber başlıkları:
  • Zaman:Genelkurmay'dan laiklik açıklaması [24]
  • Hürriyet: Genelkurmay'dan çok sert açıklama[25]
  • Milliyet: Genelkurmay'dan çok sert açıklama [26]
  • Sabah: Genelkurmay'dan gece yarısı bildirisi [27]
  • Star: Genelkurmay'dan açıklama [28]
  • Yeni Şafak: Genelkurmay geceyarısı açıklama yaptı [29]
  • Vatan: TSK'dan muhtıra gibi açıklama [30]

Yorumlar

Muhtıra sonrası yapılan yorumların özeti:
  • CHP Parti Sözcüsü Mustafa Özyürek (Muhtıranın yayınlanmasından hemen sonra NTV’ye telefonla bağlanarak): “Tabiî bu bir muhtıradır. Hükümetin bunun gereğini yerine getirmesi gerekir.”
  • CHP Genel başkan Yardımcısı Onur Öymen (Muhtıradan bir gün sonraki açıklaması): “Genelkurmay'ın tespitleri bizim tespitlerimizden farklı değildir. Altına imzamızı atarız. ‘Ne mutlu Türküm diyene’ sözünü kimse küçümseyemez ve bunu küçümseyenleri devletin düşmanı sayarız. Türkiye'yi Atatürk düşmanlarına teslim etmeyeceğiz.”
  • CHP Genel Başkanı Deniz Baykal (Muhtıradan sonra verdiği ilk röportajında): “Bu tablonun değişeceğini meydanlar gösterdi. Müdahaleye uğrayan yönetimlere halk sahip çıkmadı. Halkımız devlet organlarıyla çatışanlara sahip çıkmaz. Bu ortamda mağduriyet yok dayatma var. Anayasa Mahkemesi 367 kararını onaylamazsa ülke çatışmaya gider.”
  • CHP Genel Sekreteri Önder Sav (Muhtıranın ardından Anayasa Mahkemesi’nin verdiği 367 kararından sonra): “Gözümüz aydın, Türkiye'nin gözü aydın.”
  • Nur Serter (Muhtıradan bir gün sonra Çağlayan’daki Cumhuriyet Mitingi’nde yaptığı konuşma): Genelkurmay Başkanı’na “memur” diyen bir zihniyete karşı Türk Silahlı Kuvvetleri’nin önünde, şanlı ordumuzun önünde saygıyla eğiliyoruz. Türk ordusu çok yaşa. Türk ordusu, 27 Nisan’da bizim sesimizi duymuş, bizim sesimize sahip çıkmış, demokrasiye sahip çıkmıştır. 27 Nisan'da Türkiye Cumhuriyeti’nin gerçek iradesine sahip çıkmıştır.
  • TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ: “AKP toplumda git gide artan ve TÜSİAD’ın da paylaştığı laik rejimi koruma kaygısını yeterince dikkate almıyor. Genelkurmay Başkanlığı’nın açıklamasıyla yaratılan fiili durum demokratik teamüllere uygun değil. Laikliği ve demokrasiyi korumak için bir an önce genel seçimlere gidilmeli.”
  • Oktay Ekşi (Hürriyet): “Bu adı konmamış bir muhtıradır. Genelkurmay Başkanı’nın sözleri gayet açık, eğer demokrasinin kavram ve kuramlarını kullanarak bu cumhuriyetin laik karakterini tahrip etmek onu yıkmak istiyorsanız biz buna müsaade etmeyiz diyor.”
  • Tufan Türenç (Hürriyet): “Tabiî ki bu bir muhtıradır. Bu muhtıranın özü AKP’nin çıkardığı cumhurbaşkanı adayına Türk Silahlı Kuvvetlerin karşı olduğunu açıklıyor.”
  • Ertuğrul Özkök (Hürriyet): “Demokrasi kaygısıyla, sadece askeri eleştirmek, ne adil, ne yararlı, ne de sonuç verici bir girişim olacaktır. Çünkü o bildiride savunulan görüşler, toplumun önemli bir bölümü tarafından paylaşılmaktadır.”
  • Yılmaz Özdil (Sabah): “Hâlâ deniyor ki, bundan sonraki adım ne olur? Bundan sonraki adım, tank olur. Gücüm var diye dayatırsan, gücü olan sana dayatır.”
  • (Hıncal Uluç): “Ordu sonuna kadar bekledi.. Gerekli uyarıları en demokratik şekilde yaparak, "Sözde değil, özde" diyerek bekledi.”
  • Ural Akbulut (Eski ODTÜ rektörü): “Bu ikinci 28 Şubat’tır TSK her şeye rağmen soğukkanlı davranmıştır.”
  • İsmail Küçükkaya (Akşam): “Sürecin kötü yönetilmesiyle ‘kaçan fırsatı’ ve ‘Genelkurmay’ın çok sert açıklamasıyla yeni olanağı’ görelim.”
  • Ece Temelkuran (Milliyet): “Genelkurmay'ın açıklamasıyla mitinglerin daha da coşmuş olması bu mitingleri otomatik olarak militarist yapmaz.”
  • Fikret Bila (Milliyet): “TSK, türbanın ve temsil ettiği zihniyetin Çankaya'ya çıkmasına karşı ilkesel bir duruş sergilemiştir. “
  • Ahmet Hakan (Hürriyet): “’Muhtıraya karşıyız’ diyeceğiz ve ötesini söyleyemeyecek miyiz? Ben ötesini de söylerim arkadaş.”
  • Nuray Mert (Radikal): “Şimdi Genelkurmay bildirisini öne çıkarıp, bu fetihçi zihniyetin arkasında durmak istemiyorum.”
  • Erdal Şafak (Sabah): “Rehn beyefendi son olarak Genelkurmay Başkanlığı'nın ‘emuhtıra’sı için esip gürledi… Ama Batı basınında da özellikle son dönemde ısrarla vurgulanan ‘Türkiye’nin laik kurumlarının altının oyulması’ girişimleri için ‘Not ediyoruz’ demekle yetindi.”
  • Emekli Orgeneral Tuncer Kılınç: “Kamuoyuna bilgi veriliyor ve bunların gereği yapılmazsa istenmeyen şeylerin olabileceği mesajı verilmek isteniyor.”
[31]

Tepkiler

Yabancı haber ajansları ise acil kodu ile üyelerine basın açıklamasını servis ettiler.[32]Avrupa Birliği'nin Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn, TSK'nın demokratik laikliğe ve demokratik değerlere saygı gösterdiğini ispatlaması için seçim sürecine karışmamasının gerektiğini söyledi.[33]
Dönemin ABD Dışişleri bakanı Condoleezza Rice: "ABD Türkiye'nin demokrasi ve anayasal gelişim sürecini, dolayısıyla seçimle işbaşına gelenleri tam destekliyor. Cevabımız evettir, ABD de Avrupa Birliği'nin bu konuda Türkiye'ye verdiği destekle aynı pozisyondadır." şeklinde bir açıklama yaptı.[34]
Türkiye'deki yazarlardan açıklamaya karşı çeşitli yorumlar geldi. Star gazetesi yazarlarından Mehmet Altan "'internet muhtırası' doğrudan demokrasiye bir müdahaledir"[35] yorumda bulunurken, Milliyet gazetesi yazarı Hasan Cemal konuyla ilgili "Hayır!" başlıklı yazısında askerî müdahalelerin toplumsal düzen ve gelişime zarar verdiği yorumunda bulundu[36]. Radikal gazetesinden İsmet Berkan, bildirinin bir askeri darbe uyarısı olduğu yorumunu yaparak, geleceği haber verilen bu darbeden kurtulmak için alınması gerektiğine inandığı tedbirleri yazdı.[37] [38]
Özgürlük ve Dayanışma Partisi genel başkanı Ufuk Uras ise "Muhtıraya Hayır! Sözde Değil, Özde Demokrasi İstiyoruz" başlıklı bir basın açıklamasında bulunarak Genelkurmay Açıklaması'nı eleştirdi[39].
Basın açıklaması, Genelkurmay Başkanlığı web sitesinden yapılması nedeniyle esprili olarak "e-muhtıra" şeklinde anıldı.[40]
Bülent Arınç bildirinin yayınlanmasından 4 yıl sonra katıldığı bir toplantıda yaptığı bir değerlendirmede "Sakın ha! Cumhurbaşkanını seçmeyin anlamında. Bize aba altından sopa gösteriyor. Kime, hükümete. Kime, Meclise. Hiçbir demokraside böyle bir müdahaleyi kabul etmek mümkün değil. Ama zannettiler ki ben böyle yazar, korkutursam onlar teslim olurlar. 'Hazır ol' denildiği zaman hep baş üstüne diyen sivil iktidarla karşılaştı onlar" şeklinde demeç vererek, bildirinin müdahale niteliğinde olduğunu ifade etmiştir..[41]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ http://web.archive.org/web/20090614024445/http://www.tsk.tr/10_ARSIV/10_1_Basin_Yayin_Faaliyetleri/10_1_Basin_Aciklamalari/2007/BA_08.html
  2. ^ Çevrimiçi 29 Nisan 2007 tarihinde erişilmiştir
  3. ^ Hürriyet Gazetesi, Cüneyt Ülsever, 27 Nisan Muhtırası millete hayırlı olsun! 27 Nisan 2011 tarihinde erişildi
  4. ^ http://www.sandik.org/index.php?haberid=12234&parti=
  5. ^ radikal.com.tr "e-muhtıra erken seçimi gündeme taşıdı" 29 Nisan 2007, Alındı 21 Mayıs 2008
  6. ^ WordPress Çevrimiçi 29 Nisan 2007 tarihinde erişilmiştir
  7. ^ İsmail Küçükkaya, Akşam Gazetesi Çevrimiçi 29 Nisan 2007 tarihinde erişilmiştir
  8. ^ Erol Manisalı, Hakimiyeti-Milliye Çevrimiçi 29 Nisan 2007 tarihinde erişilmiştir
  9. ^ Metehan Demir, Sabah Gazetesi Çevrimiçi 29 Nisan 2007 tarihinde erişilmiştir
  10. ^ CNNTürk Çevrimiçi 29 Nisan 2007 tarihinde erişilmiştir
  11. ^ NTVMSNBC- Muhtıra gibi haberi Çevrimiçi 28 Nisan 2007 tarihinde erişildi
  12. ^ http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=252613
  13. ^ http://www.taraf.com.tr/haber/33322.htm
  14. ^ http://www.todayszaman.com/news-202443-former-military-chief-on-the-defensive-over-e-memo-criticism.html
  15. ^ Anka Haber Ajansı, 'Baykal'dan Gül'e "süklüm-püklüm" benzetmesi'24 Nisan 2007 13:43:28 GMT Önbellek görüntüsü29 Nisan 2007 tarihinde erişildi
  16. ^ 25 Nisan 2007 29 Nisan 2007 tarihinde erişildi
  17. ^ Haberler.com, Baykal'dan Arınç'ın "Dindar Cumhurbaşkanı" Açıklamasına Sert Yanıt: "Sen Kim Oluyorsun, Sana Ne?"17 Nisan 200729 Nisan 2007 tarihinde erişildi
  18. ^ Zaman Gazetesi 25 Nisan 2007 22:08:05 GMT Önbellek görüntüsü 29 Nisan 2007 tarihinde erişildi
  19. ^ 'Gül'ün arkasındaki güç Arınç mı?' 30 Nisan 2007 tarihinde erişildi
  20. ^ Hürriyet Gazetesi, 'Bülent Arınç rolünü ilan etti' 30 Nisan 2007 tarihinde erişildi
  21. ^ Bedavagazete, 'Abdullah Gül-Bülent Arınç görüşmesi AK Parti'yi rahatlattı' 30 Nisan 2007 tarihinde erişildi
  22. ^ http://www.msnbc-ntv.com.tr/news/406662.asp
  23. ^ http://www.sandik.org/index.php?haberid=12902&parti=
  24. ^ http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=533058
  25. ^ http://www.hurriyet.com.tr/gundem/6420961.asp?gid=180
  26. ^ http://www.milliyet.com.tr/2007/04/28/siyaset/asiy.html
  27. ^ http://www.sabah.com.tr/haber,90CDFD4FDE6740FBA8C317E41E290BAE.html
  28. ^ http://www.stargazete.com/starextra/index.asp?haberID=51228
  29. ^ http://www.yenisafak.com.tr/gundem/?t=27.04.2007&q=1&c=1&i=42573&Genelkurmay/geceyarısı/açıklama/yaptı
  30. ^ http://www.vatangazetesi.com.tr/root.vatan?exec=haberdetay&tarih=27.04.2007&Newsid=117532&Categoryid=1
  31. ^ http://www.taraf.com.tr/yildiray-ogur/makale-iste-tam-liste-muhtira-isbirlikcileri.htm
  32. ^ http://www.milliyet.com.tr/2007/04/27/son/sonsiy39.asp
  33. ^ "EU warns Turkish army over vote", BBC News
  34. ^ http://www.turkishdailynews.com.tr/article.php?enewsid=72317
  35. ^ http://www.stargazete.com/index.asp?haberID=119068
  36. ^ http://www.milliyet.com.tr/2007/04/29/yazar/cemal.html
  37. ^ http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=220011
  38. ^ http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=220037
  39. ^ http://www.odp.org.tr/genel/bizden_detay.php?kod=168&tipi=3&sube=0 URL erişim tarihi: 1.Mayıs.2007.
  40. ^ e-muhtıra, f-darbe, g-askeri yönetim, Maden, Perihan, Radikal gazetesi, 1 Mayıs 2005
  41. ^ "Arınç: "Vatandaş hizmetle tanıştı"". hurriyet.com.tr. 21 Ocak 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20110121005833/http://www.hurriyet.com.tr:80/gundem/16780550.asp. Erişim tarihi: 2011-1-17. 

Dış bağlantılar

0 yorum:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Etiketler

Copyright © TARİHİN TOZLU SAYFALARI | Powered by Blogger

Design by Anders Noren | Blogger Theme by NewBloggerThemes.com